Hocam valla Deniz Sayman'dan dinledim galiba öyle bir şey demişti eski serisinde.
Modların / scalelerin verdiği hissiyatı duyguyu anlamak için klavyede hep çalarım aynı kök sesten ama bazıları müzik kulağıma aykırı geliyor , sindiremiyorum. Mesela majör deseniz elimde bir alet olmadan kafamda canlanır melodiler ama dorian hissiyatı canlanmıyor. Bu yavaş yavaş gelişecektir muhtemelen.
Ben altta yazdıklarınızı pratik olsun diye ezberleyeceğim , eğitim alırsam diye birkaç bir şeyler ezberledim jazzda kullanılan akorlar vb.
Yazılanları deneyince evet cuk diye oturuyor baya pratik bir olaymış sağ olun. Ben sadece dörtlü çemberiyle - artan bemol sayısı ilişkisini anlayamadım. Misal aeolian neden doriana dönerken 5. Derecesinden minör çalınmasına denk geliyor ve #6 ile ne alakası var bunun ?
Deniz Sayman modları "derivatif" (majör diziden türetilmiş) olarak anlatıyor sanırım, benim bahsettiğim ise "paralel" (aynı kökten) yaklaşım olarak geçiyor. Çok önceden ben de onun bir videosunun altına böyle bir şey yazmıştım, sanırım bayağı ters bir yanıt vermişti
Ancak modları birbirinden ayırt etmenin en iyi yolu budur, Frank Gambale gibi modları çok üst düzeyde kullanan kişilerin yaklaşımı da budur.
Bu konularda yanlış anlaşılma ve uzlaşamam çok yaygın. Ben tonalite ile modalitenin birbirine sokulmasına karşıyım, çünkü saçma sapan sonuçlar ortaya çıkıyor.
Genellikle de sıkıntı dizi derecelerine modların isimleri ile yaklaşılmasından ortaya çıkıyor. "2. derece" yerine Dorian diyorlar mesela.
Sonra da IIm = Dorian filan gibi saçma sapan eşitlikler üretiliyor. Saçma sapan, çünkü "ikinci derece" demek, "birinci derecenin emrinde" armonik fonksiyon üstlenen demektir. II. derece ideal olarak ya tonik fonksiyona (I) geri döner, veya 5. derece (dominant) fonksiyona yürür.
Oysa Dorian modunun böyle bir fonksiyonu yoktur. Dorian modu birinci dereceye gidecek şekilde hareket etmez, çünkü 1. derece kendisidir zaten. O yüzden de Dorian modunun niteliğini vermek için kullanılan m7 akoru böyle bir şey yapmaz. Yaparsa da biz modaliteden değil tonaliteden (fonksiyonel armoniden) bahsediyoruz demektir.
Bu mesele caz gitar çalanların çok daha iyi anladığı bir şey, caz gitar forumlarında kavga çoktur bu yüzden
Fonksiyonel armoni, modlarla izah edilemez ve anlaşılamaz. İki ayrı dünya bunlar, ama birbirleri ile ilişkililer.
Şimdi asıl sorunuza geleyim:
Son sorunuzun cevabı, bemol ve diyezlerin geldiği derecelerin ürettiği matematik ilişkilerin bir sonucundan başka bir şey değil. Daha önce bunu fark etmediyseniz ilk başta tuhaf gelir.
Örneğin: Bemol sırası (dörtlüler çemberinde ilerlemek) itibariyle baktığımızda C majörün F majöre geçmesi için Bb sesini alması gerekir. Buraya kadar ok sanırım?
Peki, Bb sesi C majör için hangi derecedir? Cevap: b7 derecesi.
Yani, 4'lüler çemberinde ileri doğru hareket etmek demek, aslında majör dizide 7. dereceyi pesleştirmek demektir
Dolayısıyla, C majöre Bb eklediğimde C miksolydiana gittiğimi düşünebilirim. Bu arada, eklenen bu arıza C majör 7 akorunu da C dominant 7'ye çevirir.
Bunu C tabanlı düşünmek önemlidir, öbür türlü C majörden G majöre gittik filan gibi düşünmeye başladığımızda her şey birbirine girer.
Diyez sırası (tersten dörtlüler çemberi veya ileri doğru beşliler çemberi) için baktığımızda C majörün G majöre gitmesi için aldığı arıza F#'dir.
Peki, F# sesi C majör için hangi derecedir? Cevap: #4 derecesi.
Yani, 5'liler çemberinde ileri doğru hareket etmek demek, aslında majör dizide 4. dereceyi tizleştirmek demektir
Bu bilgiyi ilgili minör olan A minör için düşünürsek, (A için F diyez nedir? diye yani...),
#6 derecesine ulaşırız.
Bu noktada başka bazı şeyleri fark etmeye başlarsınız muhtemelen (Örneğin, arızalar açısından majör diziyi Lydian'a dönüştürmenin etkisi ne ise, minör diziyi Dorian'a dönüştürmenin etkisi de odur...)