Polyphia

Şunu açıklığa kavuşturmak istiyorum artık.Tim "Other, laylon poşet" falan değil. Kendisi Gigi adında bir hanımefendiyle evli. Ve çok uzun süredirde birlikteler. Eşini bilmiyorum ama kendisi asyalı DEĞİL.
bir önyargım yok hatta yazdım... herkes mutlu olduğu gibi yaşasın umrumda değil bunu nasıl yaşadıkları.... naylon poşet derken espri değil yarı ciddiyim, kızım USA'da okuyor ve çok sayıda farklı oryantasyonda arkadaşı var ve tanıştım da onlarla ama gerçekten bazıları biraz işin suyunu çıkarmış ve cinsel kimliğin çok ötesinde ben feline'im (kedimsi) veya hatta bazı günler bitkiyim filan diyenler duydum... ha Tim nedir ne değildir hiç umrumda değil hatta evet laylon poşetim derse ona da eyvallah... demek istediğim bu etiketleme işi hem iç hem dış açılardan biraz farklı olayım da nasıl olursa olayım şımarıklığına dönüştü.... laylon lafını ben dedim diye açıklama yapma ihtiyacı hissettim, Tim değil yani mevzu

o kafada olsak sadece Manowar dinler, bütün gitaristler Odin'in torunu Zakk gibi görünsün derdik :)
 
bir önyargım yok hatta yazdım... herkes mutlu olduğu gibi yaşasın umrumda değil bunu nasıl yaşadıkları.... naylon poşet derken espri değil yarı ciddiyim, kızım USA'da okuyor ve çok sayıda farklı oryantasyonda arkadaşı var ve tanıştım da onlarla ama gerçekten bazıları biraz işin suyunu çıkarmış ve cinsel kimliğin çok ötesinde ben feline'im (kedimsi) veya hatta bazı günler bitkiyim filan diyenler duydum... ha Tim nedir ne değildir hiç umrumda değil hatta evet laylon poşetim derse ona da eyvallah... demek istediğim bu etiketleme işi hem iç hem dış açılardan biraz farklı olayım da nasıl olursa olayım şımarıklığına dönüştü.... laylon lafını ben dedim diye açıklama yapma ihtiyacı hissettim, Tim değil yani mevzu

o kafada olsak sadece Manowar dinler, bütün gitaristler Odin'in torunu Zakk gibi görünsün derdik :)

Aynı şekilde düşünüyorum…. ipin ucu kaçtı.

Hatta evli diyince biraz bakındım. Gigi’yi buldum.


Hatta biraz inince tipitip Tim’le beraber beraber postları da var. Hiçbir tercihleri beni ilgilendirmez ama bu kılığa girip kendimi ifade ediyorum deme hakkın varsa benim de sonuna kadar gülüp dalga geçme hakkım vardır buna da kimse bozulmayacak 😃

Ek olarak rock star wife biraz abartı olmuş - Cici rockstar görmemiş anlaşılan bugüne kadar 🤣 Kocası yakında K-pop’a kayar bence..
 
Son düzenleme:
Aynı şekilde düşünüyorum…. ipin ucu kaçtı.

Hatta evli diyince biraz bakındım. Gigi’yi buldum.


Hatta biraz inince tipitip Tim’le beraber beraber postları da var. Hiçbir tercihleri beni ilgilendirmez ama bu kılığa girip kendimi ifade ediyorum deme hakkın varsa benim de sonuna kadar gülüp dalga geçme hakkım vardır buna da kimse bozulmayacak 😃

Ek olarak rock star wife biraz abartı olmuş - Cici rockstar görmemiş anlaşılan bugüne kadar 🤣 Kocası yakında K-pop’a kayar bence..
Dalga geçmeye hakkın var demek? Bence Tim'le yetinme. Araştırma yeteneklerinde baya iyiymiş. Bak Freddie Mercury diye bi adam var bir tane konserinde kırmızı beyaz lastik don giyip beline asmış. Slash diyede bi eleman var hatta Michael Jackson konserinde sahneye kare desenli boşluğu olan transparan bir ip parçası giymiş. Bunlada dalga geç. Kimsede bozulmasın sakın arkadaşa. (!)
Konuyu bambaşka biryere sürüklemişsiniz. "Duygu yok" tan sonra ikinci argümanda "gay" mi oldu
 
Dalga geçmeye hakkın var demek? Bence Tim'le yetinme. Araştırma yeteneklerinde baya iyiymiş. Bak Freddie Mercury diye bi adam var bir tane konserinde kırmızı beyaz lastik don giyip beline asmış. Slash diyede bi eleman var hatta Michael Jackson konserinde sahneye kare desenli boşluğu olan transparan bir ip parçası giymiş. Bunlada dalga geç. Kimsede bozulmasın sakın arkadaşa. (!)
Konuyu bambaşka biryere sürüklemişsiniz. "Duygu yok" tan sonra ikinci argümanda "gay" mi oldu

Yukarıda ve daha yukarıda yazdıklarımı anlayarak okusaydınız “gay” olayına hiç girmezdiniz…

Ha Tim midir nedir onu da Slash, Freddie Mercury, etc. ile bir tutmak da şuursuzluktur.
 
Aynı şekilde düşünüyorum…. ipin ucu kaçtı.

Hatta evli diyince biraz bakındım. Gigi’yi buldum.


Hatta biraz inince tipitip Tim’le beraber beraber postları da var. Hiçbir tercihleri beni ilgilendirmez ama bu kılığa girip kendimi ifade ediyorum deme hakkın varsa benim de sonuna kadar gülüp dalga geçme hakkım vardır buna da kimse bozulmayacak
Canın mı sıkıldı kral? Hani duygu yok vs anlarım, saygı da duyarım. Öznel bir durum çünkü. Ama görünümünden dolayı giyiminden dolayı böyle tabirlerde bulunmak ne kadar da acınası. Hani öyle birşey cidden olsa tamam bende yargılardım. Desteklemem lgbt'yi umrumda da değil açıkçası pek. Ama olmayan birşey üzerinden kendince dalga geçmek cidden değişik. Belki bunu demek bana düşmüyor ama yakışmıyor bu foruma böyle tabirler.. bence kapatalım konuyu gereksiz laf dalaşı olmasın saygılar.
 
Son düzenleme:
Canın mı sıkıldı kral? Hani duygu yok vs anlarım, saygı da duyarım. Öznel bir durum çünkü. Ama görünümünden dolayı giyiminden dolayı böyle tabirlerde bulunmak ne kadar da acınası. Hani öyle birşey cidden olsa tamam bende yargılardım. Desteklemem lgbt'yi umrumda da değil açıkçası pek. Ama olmayan birşey üzerinden kendince dalga geçmek cidden değişik. Belki bunu demek bana düşmüyor ama yakışmıyor bu foruma böyle tabirler.. bence kapatalım konuyu gereksiz laf dalaşı olmasın saygılar.
Neyse yeni yetme gençler - gender vs. sexual orientation farkını anlayamayacak, olayı direk lgbtye çekecek, daha okuduğunu anlamayan, 50 yaşında tanımadığı adamlara senli benli kral diye hitap edenlerle işim olmaz. Aynen bu yolda devam edin. Bu konudaki son yorumumdur. Anlayan anladı..
 
Neyse yeni yetme gençler - gender vs. sexual orientation farkını anlayamayacak, olayı direk lgbtye çekecek, daha okuduğunu anlamayan, 50 yaşında tanımadığı adamlara senli benli kral diye hitap edenlerleişim olmaz. Aynen bu yolda devam edin. Bu konudaki son yorumumdur. Anlayan anladı..
yaşını bilmiyordum abi. sadece dalga geçmenin etik olmadığını belirtmek istedim. kral ise dilime takılmış bir kelime. saygısızlık olarak gorduysen kusura bakma.
 
Aynı şekilde düşünüyorum…. ipin ucu kaçtı.

Hatta evli diyince biraz bakındım. Gigi’yi buldum.


Hatta biraz inince tipitip Tim’le beraber beraber postları da var. Hiçbir tercihleri beni ilgilendirmez ama bu kılığa girip kendimi ifade ediyorum deme hakkın varsa benim de sonuna kadar gülüp dalga geçme hakkım vardır buna da kimse bozulmayacak 😃

Ek olarak rock star wife biraz abartı olmuş - Cici rockstar görmemiş anlaşılan bugüne kadar 🤣 Kocası yakında K-pop’a kayar bence..
Facia. Bütün görüntünün pazarlama olduğunu zaten söylemiştim, ama burada akla başka varoluşsal sorular geliyor.
Yıllar önce okuduğum bir Isaac Asimov hikayesi vardı. Yanlış hatırlamıyorsam, gezegenin yapısı nedeniyle gezegen popülasyonu "gece" nedir görmemiş insanlardan oluşuyordu. Bir sebepten (tutulma filan olabilir), gece oluyor ve bütün gezegen kaosa gömülüyor, medeniyet denilen şey çöküyordu. Bir "gece"de.
Sosyal medyanın içine doğmuş kuşakların bunu yadırgaması imkansız. Ama diyelim bugün sosyal medya bitti. Yarın gitar çalma-müzik yapma motivasyonunu bırakın, var olmanın gerekçesi ne olacak? Böylesi bir dehşet verici validasyon-doğrulanma arayışı içerisindeki insancıklara ne olacak? Kendini sadece yerel düzlemde ifade eden, oradaki dinleyicisi ile konser vererek mutlu olabilen müzisyenler kuşağı bittiğinde, bütün dünyanın onu izlediğini ve umursadığını zanneden (ve bu nedenle sosyal medyada yaşayan) "sanatçılar", tüm dünyaya kendini sunamadığında ne olacak?
Bizim gibilere hiç bir şey olmayacak tabii. Öte yandan...
Jordan Peterson hep uyarıyor; bizi bekleyen en büyük toplumsal psikolojik tehlikelerden biri, yığınlar halinde narsistik kişilik bozukluğu olan insanlar.
 
Harbiden ya yalnız adam sadece bize tuhaf gelmiyormuş. Reddit'te bile AI Desing Yakuza diyorlar adama bir de pantolonun cebinde I pad var sanırım.


Cidden AI yapımı ya. Ibanez zamanında Petrucciye 7telli gitar, piezolu gitar yapmaya gocunmuş markayken bu abidik gubidik zubidi zibidi entel dantel muhallebilere gitar çıkarır oldu en çok da ona üzülürüm . O da kendim içim değil Ibanez için. Burdan Ibanez’in de ta….

Tüm forumdan da çıkardığım sonuçla adam pisliğin teki çıktı rıza baba. Yetenekli olarak görmüyorum. Müziğine rock müzik veya metal müzik diyecekler olursa rica ediyorum demesinler. Tekno olabilir belki…:)
Öyledir böyledir çok da ilgilenmiyorum ama laf söylenince de anasına babasına söylenmiş gibi koruyan, söyleyen kişiyle kişisel çatışmaya girenleri de kınıyorum.
Günümüz t-rap şarkılarından alınacak verim bile bu adamı dinlerken alınacak verimden fazladır.
 
Cidden AI yapımı ya. Ibanez zamanında Petrucciye 7telli gitar, piezolu gitar yapmaya gocunmuş markayken bu abidik gubidik zubidi zibidi entel dantel muhallebilere gitar çıkarır oldu en çok da ona üzülürüm . O da kendim içim değil Ibanez için. Burdan Ibanez’in de ta….

Tüm forumdan da çıkardığım sonuçla adam pisliğin teki çıktı rıza baba. Yetenekli olarak görmüyorum. Müziğine rock müzik veya metal müzik diyecekler olursa rica ediyorum demesinler. Tekno olabilir belki…:)
Öyledir böyledir çok da ilgilenmiyorum ama laf söylenince de anasına babasına söylenmiş gibi koruyan, söyleyen kişiyle kişisel çatışmaya girenleri de kınıyorum.
Günümüz t-rap şarkılarından alınacak verim bile bu adamı dinlerken alınacak verimden fazladır.
Bu tür müzikler fusion olarak geçmiyor mu ? Ben fusion türünü yanlış mı anladım yoksa ?!?
 
Bu tür müzikler fusion olarak geçmiyor mu ? Ben fusion türünü yanlış mı anladım yoksa ?!?
Şimdi burada tabii bir alaycılık var, farkındayım🤣
Ama fırsatı bulmuşken bunu yazayım dedim.
"Fusion" kadar içi boşaltılmış bir terim yoktur herhalde müzikte.
Öncelikle, bu süslü arkadaşların yaptığı şey fusion filan değil. Ama içi boşaltılarak bu hale gelince, artık her şey "fusion". Tıpkı içinde elektro gitar varsa her şeyin "rock", uzun saçlı erkekler metal çalıyorsa her şeyin "hair metal" olması gibi 🤣
Fusion, (adı üzerinde, "birleştirmek") caz ve rock türlerinin birleştirilmesini içeren bir akımdı. Öncüsü büyük ölçüde Miles Davis'tir bildiğim kadarıyla. Onun John McLaughlin'li kadrosu, yine McLaughlin'in Mahavishnu Orchestra ve Larry Coryell - Eleventh House grupları bu işin öncüleri oldu. Devasa soundlar (rock) ama sofistike içerik (caz) kombinasyonundan bahsediyoruz. CAZ ama. Öyle Fabrika Kızı akorları üzerine dizileri yedirmece değil sadece yani. Fusion müzisyenleri son derece sağlam caz altyapısı olan kişilerdi, ama rock soundunu da anlayan ve bilen, Hendrix hayranı gitaristlerdi aynı zamanda.
Caz-rock terimi de tercih edilirdi ama, artık o tarihe karıştı.
80'lerde elektro gitar her tarza hakimiyet kurmaya başlayınca, bu fusion işi ufaktan yeniden gündeme gelmeye başladı. 90'larda Scott Henderson, Frank Gambale, Mike Stern (hepsi çok saygın ve virtüöz gitaristlerdir; ikisi Chick Corea, biri ise Miles Davis ile çalmıştır) "yeni fusion" olarak anılır da oldu.
O sıra Greg Howe diye bir adam çıktı (aslında 80'lerde çıkmıştı ama o zaman o kadar ilerlemiş değildi tarzı), o ve biraz da Richie Kotzen, bugün Guthrie Gowan-Tom Quayle çizgisi diyebileceğim şeyin temellerini attılar. JTC sitesinin gitaristlerinin çoğu bu adamlardan ilham almıştır. Greg Howe halen olağanüstü bir fusion gitaristi bu anlamda.

Polyphia gibi şeyleri fusion diye yedirmek, yine söyleyeyim, piyasa cinliği. Bu etiket üzerinden pazarlama yapılıyor. Tabii hiç bir ciddi fusion dinleyicisi bunu yemiyor, yiyenler aslında fusion nedir bilmeyen, ama Polyphia dinleyicisi olunca bu tip bir etiketi de sahiplenen arkadaşlar olsa gerek:) Eh tabii, aidiyet duygusu önemli bir şey, piyasa da bunu satmayı iyi bilir.
Polyphia vs'nin yarattığı bağlanma hissi, bizim buraların "Duman tonu" hadisesi aslında. Farklı coğrafyalardaki eşdeğerleri gibiler birbirlerinin.
 
Şimdi burada tabii bir alaycılık var, farkındayım🤣
Ama fırsatı bulmuşken bunu yazayım dedim.
"Fusion" kadar içi boşaltılmış bir terim yoktur herhalde müzikte.
Öncelikle, bu süslü arkadaşların yaptığı şey fusion filan değil. Ama içi boşaltılarak bu hale gelince, artık her şey "fusion". Tıpkı içinde elektro gitar varsa her şeyin "rock", uzun saçlı erkekler metal çalıyorsa her şeyin "hair metal" olması gibi 🤣
Fusion, (adı üzerinde, "birleştirmek") caz ve rock türlerinin birleştirilmesini içeren bir akımdı. Öncüsü büyük ölçüde Miles Davis'tir bildiğim kadarıyla. Onun John McLaughlin'li kadrosu, yine McLaughlin'in Mahavishnu Orchestra ve Larry Coryell - Eleventh House grupları bu işin öncüleri oldu. Devasa soundlar (rock) ama sofistike içerik (caz) kombinasyonundan bahsediyoruz. CAZ ama. Öyle Fabrika Kızı akorları üzerine dizileri yedirmece değil sadece yani. Fusion müzisyenleri son derece sağlam caz altyapısı olan kişilerdi, ama rock soundunu da anlayan ve bilen, Hendrix hayranı gitaristlerdi aynı zamanda.
Caz-rock terimi de tercih edilirdi ama, artık o tarihe karıştı.
80'lerde elektro gitar her tarza hakimiyet kurmaya başlayınca, bu fusion işi ufaktan yeniden gündeme gelmeye başladı. 90'larda Scott Henderson, Frank Gambale, Mike Stern (hepsi çok saygın ve virtüöz gitaristlerdir; ikisi Chick Corea, biri ise Miles Davis ile çalmıştır) "yeni fusion" olarak anılır da oldu.
O sıra Greg Howe diye bir adam çıktı (aslında 80'lerde çıkmıştı ama o zaman o kadar ilerlemiş değildi tarzı), o ve biraz da Richie Kotzen, bugün Guthrie Gowan-Tom Quayle çizgisi diyebileceğim şeyin temellerini attılar. JTC sitesinin gitaristlerinin çoğu bu adamlardan ilham almıştır. Greg Howe halen olağanüstü bir fusion gitaristi bu anlamda.

Polyphia gibi şeyleri fusion diye yedirmek, yine söyleyeyim, piyasa cinliği. Bu etiket üzerinden pazarlama yapılıyor. Tabii hiç bir ciddi fusion dinleyicisi bunu yemiyor, yiyenler aslında fusion nedir bilmeyen, ama Polyphia dinleyicisi olunca bu tip bir etiketi de sahiplenen arkadaşlar olsa gerek:) Eh tabii, aidiyet duygusu önemli bir şey, piyasa da bunu satmayı iyi bilir.
Polyphia vs'nin yarattığı bağlanma hissi, bizim buraların "Duman tonu" hadisesi aslında. Farklı coğrafyalardaki eşdeğerleri gibiler birbirlerinin.
Yok yok gerçekten alay değil ben polyphia gibi grupları fusion türü olarak geçiyor zannetmiştim
 
Fusion michelin yıldızlı bir restoranda şefin size özel menü hazırlaması ise polifiya gibi grupları fusion diye itelemek bayat ekmeğe küflü kaşarla kantin tostu yapmaktır.
Tamam dinleyen dinlesin kimsenin zevkine zabıta değiliz ama fusion diyen varsa buna orada bi sorgularım müzik analiz yetkinliğini o kişinin :)
 
Wired kanalında (YouTube) Tim'in soru cevap bölümüne denk geldim. Çalışma rutinleri, en iyi solo sorusuna verdiği cevaplar vs. içeriği geniş olmuş. Çok arada kaldım bu grup hakkında. Kesinlikle çok teknik ama hissiyat karşıya geçirme bilemedim. Ancak emin olduğum da şudur ki başarıları salt yaptıkları müzik değil. Çünkü örneği olmayan bir şey yapmıyorlar. Giyim tarzları, dövmeleri vs. (Sosyal mecralarda iyi pazarlanabilitesi olan durumlar) bir şekilde öne çıkaran şeyleri iyi kullanmışlar.
 
Wired kanalında (YouTube) Tim'in soru cevap bölümüne denk geldim. Çalışma rutinleri, en iyi solo sorusuna verdiği cevaplar vs. içeriği geniş olmuş. Çok arada kaldım bu grup hakkında. Kesinlikle çok teknik ama hissiyat karşıya geçirme bilemedim. Ancak emin olduğum da şudur ki başarıları salt yaptıkları müzik değil. Çünkü örneği olmayan bir şey yapmıyorlar. Giyim tarzları, dövmeleri vs. (Sosyal mecralarda iyi pazarlanabilitesi olan durumlar) bir şekilde öne çıkaran şeyleri iyi kullanmışlar.
Vaktiyle "emeğe saygı" diye bir laf dönerdi, hiç sevmezdim. Adam korsan paylaşım yapmış, onu yüklemek harcadığı zamanı "emek" diye sayıyor, teşekkür bekliyor filan 🤣

Çoğumuzun düştüğü bir hata var, bu Polyphia meselesinde de aynı sıkıntı oluyor sanki.
Müzisyenlik her şeyden önce bir kariyerdir. Amatmörle profesyoneli ayıran şey budur.
Yetenek-potansiyel vs gibi şeyler ile kariyer arasındaki bağlantı ise çok karışıktır. Yetenekli ama kariyeri olmayan bir sürü insan var.
Bizim gözümüzün önünde olan şey çoğu zaman kariyerdir, bu da her şeyden önce "tercih" demek. Çünkü bu tercihler kariyeri şekillendiriyor.

Bizim "popçu" dediğimiz öyle bazı müzisyenler var ki, bu insanların yeteneğini tümüyle kullandığı ama piyasa olmayan bazı şeyleri dinlesek, ağzımız açık kalır mesela.
Gel gelelim, bunun tek başına bir anlamı yok. En azından bence yok. "Ben böyle yavşakça işler yaptım ama, aslında ben şöyle yetenekliyim ...vs" şeklindeki komedilerin sonu gelmiyor.

Konuyla doğrudan ilgili olduğunu düşündüğüm çok acı bir forum anımı hatırlatayım:
Vaktiyle (forumdaki en dehşet verici ego patlamalarının yaşandığı tartışmaların birinde) "özümüzde rockçıyız ama, yaptık böyle bir şeyler..." diyen bir "aranjör", oyun havasından bozma bir pop şarkısının klibini paylaşmıştı.
Millet ağzına geleni söyledi (ama o sırada inanılmaz trol ve provakasyon nitelikli mesajlar paylaşıldı ne idüğü belirsiz tipler tarafından, çünkü doğruyu duymaya tahammül edemeyen insanlar var...Sonra bunlar forumda görülmez oldu). Saldırılardan payıma düşeni fazlasıyla aldım, çünkü yapılan işin çok kötü olduğunu söylemekle kalmadım, "bunu paylaşıp da rockçıyız filan diye bahane üretme, yaptığın işin arkasında dur" dedim. Çok ağır geldi tabii...
Bunların üzerine arkadaş da kendisini eleştirenlere karşı (yaptığı işi beğenenleri o da çok sevdi, pek seviştiler, öyle böyle değil...) ne kadar büyük klavyeci olduğunu ispat etmek amacıyla videolar paylaşmaya başladı !!!. Kendini Jordan Rudess ile bir tutma düzeyine kadar geldi (dalga geçmiyorum).
O da yetmedi, "da Vinci'nin şifresi" edasıyla yaptığı prodüksiyondan "bak burada şöyle şöyle şeyler var, sen bunları duyuyor musun? Hadi öğren de gel..." şeklinde özetleyebileceğim paylaşımlara geçti!!! (Çok eğlendik, çoook...).
En sonunda (defolup gitmeden önce...) klibin kaç yüz bin kişi tarafından izlendiğini söyledi.
"Klipteki dans eden mini etekli naylon çoraplı "şarkıcıyı" çıkar oradan, bakalım kaç kişi dinliyor?" diye sormadım artık. Blokladım kendisini.
Polyphia, bu görüntü odaklı pazarlama olmadan nerede olurdu?
Sormayayım.
Uzun lafın kısası: Kariyer tercihtir, İnsanı belirleyen şey de tercihleridir. Yetenekli zibilyon tane insan var.
 
Vaktiyle "emeğe saygı" diye bir laf dönerdi, hiç sevmezdim. Adam korsan paylaşım yapmış, onu yüklemek harcadığı zamanı "emek" diye sayıyor, teşekkür bekliyor filan 🤣

Çoğumuzun düştüğü bir hata var, bu Polyphia meselesinde de aynı sıkıntı oluyor sanki.
Müzisyenlik her şeyden önce bir kariyerdir. Amatmörle profesyoneli ayıran şey budur.
Yetenek-potansiyel vs gibi şeyler ile kariyer arasındaki bağlantı ise çok karışıktır. Yetenekli ama kariyeri olmayan bir sürü insan var.
Bizim gözümüzün önünde olan şey çoğu zaman kariyerdir, bu da her şeyden önce "tercih" demek. Çünkü bu tercihler kariyeri şekillendiriyor.

Bizim "popçu" dediğimiz öyle bazı müzisyenler var ki, bu insanların yeteneğini tümüyle kullandığı ama piyasa olmayan bazı şeyleri dinlesek, ağzımız açık kalır mesela.
Gel gelelim, bunun tek başına bir anlamı yok. En azından bence yok. "Ben böyle yavşakça işler yaptım ama, aslında ben şöyle yetenekliyim ...vs" şeklindeki komedilerin sonu gelmiyor.

Konuyla doğrudan ilgili olduğunu düşündüğüm çok acı bir forum anımı hatırlatayım:
Vaktiyle (forumdaki en dehşet verici ego patlamalarının yaşandığı tartışmaların birinde) "özümüzde rockçıyız ama, yaptık böyle bir şeyler..." diyen bir "aranjör", oyun havasından bozma bir pop şarkısının klibini paylaşmıştı.
Millet ağzına geleni söyledi (ama o sırada inanılmaz trol ve provakasyon nitelikli mesajlar paylaşıldı ne idüğü belirsiz tipler tarafından, çünkü doğruyu duymaya tahammül edemeyen insanlar var...Sonra bunlar forumda görülmez oldu). Saldırılardan payıma düşeni fazlasıyla aldım, çünkü yapılan işin çok kötü olduğunu söylemekle kalmadım, "bunu paylaşıp da rockçıyız filan diye bahane üretme, yaptığın işin arkasında dur" dedim. Çok ağır geldi tabii...
Bunların üzerine arkadaş da kendisini eleştirenlere karşı (yaptığı işi beğenenleri o da çok sevdi, pek seviştiler, öyle böyle değil...) ne kadar büyük klavyeci olduğunu ispat etmek amacıyla videolar paylaşmaya başladı !!!. Kendini Jordan Rudess ile bir tutma düzeyine kadar geldi (dalga geçmiyorum).
O da yetmedi, "da Vinci'nin şifresi" edasıyla yaptığı prodüksiyondan "bak burada şöyle şöyle şeyler var, sen bunları duyuyor musun? Hadi öğren de gel..." şeklinde özetleyebileceğim paylaşımlara geçti!!! (Çok eğlendik, çoook...).
En sonunda (defolup gitmeden önce...) klibin kaç yüz bin kişi tarafından izlendiğini söyledi.
"Klipteki dans eden mini etekli naylon çoraplı "şarkıcıyı" çıkar oradan, bakalım kaç kişi dinliyor?" diye sormadım artık. Blokladım kendisini.
Polyphia, bu görüntü odaklı pazarlama olmadan nerede olurdu?
Sormayayım.
Uzun lafın kısası: Kariyer tercihtir, İnsanı belirleyen şey de tercihleridir. Yetenekli zibilyon tane insan var.
Aklıma İsmail YK geldi. Çalmadığı enstrüman yok ki gayet yetenekli belli, yaptığı işler piyasa işleri. Ve evet amatör olup o kadar iyi işlere denk geliyorum ki YouTube'da izlenme sayıları bini geçmeyen... Maalesef bu dönemde artık iyi müzik yapmak yetmiyor demek ki. İyi de pazarlamak gerekiyor. İyi pazarlamak da sosyal medyayı iyi takip etmekten geçiyor. 'Müzik kulağa.' tabiri sanıyorum artık tamamen bitti.
 
Aklıma İsmail YK geldi. Çalmadığı enstrüman yok ki gayet yetenekli belli, yaptığı işler piyasa işleri. Ve evet amatör olup o kadar iyi işlere denk geliyorum ki YouTube'da izlenme sayıları bini geçmeyen... Maalesef bu dönemde artık iyi müzik yapmak yetmiyor demek ki. İyi de pazarlamak gerekiyor. İyi pazarlamak da sosyal medyayı iyi takip etmekten geçiyor. 'Müzik kulağa.' tabiri sanıyorum artık tamamen bitti.
Bu konuda müzisyenler biraz fazla kolayına kaçıyor işin.
Edebiyat, resim, tiyatro ...gibi alanlarda kendini pazarlamak çok daha zor. Buralarda ilkeli duruş çok daha zor. Ama bunu yapan da bir sürü insan vardı ve halen var.
"Ben ilkeli duruş sergileyeyim, ama hem de çok popüler olayım". Yani, böyle bir dünya yok korkarım.
Tercih yaptıysa, arkasında dursun. Arkasında duramıyorsa o tercihi yapmasın. O tercihi yaptıysa gelen eleştirileri de kabul etmeyi bilsin. Tercihi yaptıysan, bedelini de ödersin. Birini alayım, diğerini bırakayım... Öyle olmuyor hayat:)
 
Geri
Üst