İç dökmeli bir konu olmuş bu. Cevabı içinde saklı gibi, cevaptan daha çok hep birlikte iç dökelim çağırısı gibi
"Ruh" meselesine özel olarak taktığım için hem yaratıcılık anlamında hem de felsefi anlamda, durumun tamamen bunla ilgili olduğunu düşünüyorum. Güncel grupları takip ettiğim söylenemez. Sosyal medyayı sadece odaklandığım şey (doğaçlama müzik) için kullanıyorum. Akışların hiçbirini ya da bunlarda öne çıkanları takip etmiyorum. İnsanlık nereye gidiyor, başımıza neler gelecek sadece dolaylı olarak bir yerlerden yankısı gelirse haberim oluyor.
Eğer güncel dünyadan şikayetçiyseniz sadece uzak durabilirsiniz, bu çağda bile bu mümkün.
Teknik olarak ilerleme, detaylar arttıkça yavaşlıyor. Bilim ve teknolojinin ilerleyişi de bu bağlamda aynı ama bir gün hayal gücü mevcut konseptlerle sınırlı olmayan bilim insanlarının şu an elimizde olmayan ve hayatı çok daha kolaylaştıracak keşifler yapacağına eminim.
Güneşin altında her şey boş ve kendini tekrar ediyor, evet buna da bir taraftan inanıyorum ama diğer taraftan döngüsel olarak bir ilerleyişin içindeyiz. Kültürel olarak bazı konular, bu döngüsellik içinde önce unutuluyor sonra kendini tekrar ediyor. Bilimsel açıdan ilk parlak fikirlerin yolu belirlemesi yanında detaylarda boğulmak söz konusu ama dediğim gibi bunu aşacak zihinlerin olacağına inanmak gerekiyor çünkü aksi insanlıktan umudu kesmek olur. Apayrı bir bunalım demek bu, hiç tavsiye etmem.
Ruhu tek notada verme meselesini de bunu kişilere indirgediğimiz zaman bir çeşit inanç olduğu konusunda eminim. Ruhunu notalarla yansıttığına inandığımız üst düzey yaratıcı insanların, bize bunu bahşettiğine inandığımız zaman o akışa dahil olabiliyoruz. Bunun tartışması ya da çerçevesi ayrı bir konu olur, muhtemelen de tatsız bir yere gider o yüzden oraya hiç girmiyorum.
Müziği bir din gibi kabul edersek isimlere takılmanın dini literatürde olan "şirk" meselesine benzetiyorum
Eğer o nota isim olmayınca anlam ifade etmiyorsa bu da müzikle alakalı olmadığını bize gösterir.
Sadede gelirsem, yapılacak hiçbir şey yapılmadı aslında, hepsi döngünün içinde kendini keşfetmeyi bekleyen ruhlarla ilgili bir hikaye. Bunu müzik ya da sanat dalları açısından kesin olarak söyleyebilirim. Bu hikayenin bitme ihtimali yok çünkü nefes alışverişimize bağlı, beynimiz böyle çalışıyor. Bundan vazgeçmek kendimizden vazgeçmek anlamına gelir.
Ama dediğim gibi teknik olarak ilerleyişin ağır adımları ya da vurguladığınız yerlerde yarattığı sıkıntılar var, olması da doğal. İlerleme sancıları diyebiliriz bunlara. Ruhunuzu ya da hayal gücünüzü geçmişin ağırlıkları ile daraltmamanız iyi olur. Bazen geçmişteki bilgi birikimine çok takılan insanların yeni şeyler bulamadığı için buna daha çok odaklandığını düşünüyorum. Bir anlamda ruhu ödünç almak gibi. Bunun sektörü destekleyip sıradan bir hale geldiğinde de her şeyin bir anlamda aynı olması riski var. Ki sanırım bu konudaki en büyük iç dökme nedeni de bu olsa gerek...