İşin hem grup hem de organizasyon tarafında olan biri olarak elimden geldiğince bildiklerimi/tecrübelerimi paylaşayım.
İlk olarak çok olumsuz yorumlar var. "Bu ülkede şu tarz olmaz, batarsın" vs.. ülkenin durumu malum fakat son bir kaç yıldır lokal metal konserleri 150 den aşağı bilet kesmiyor
İlk ve bence en önemli adım yaptığın tarzı yurtdışında ve yurtiçinde yapan kitleyi takip etmek ve onlarla iletişim kurmak. Sadece grupları değil. Label ve booking tarafını da iyice araştırıp hakim olmak lazım. Burada önemli olan mainstream piyasayı değil underground kitleye bakmak lazım. Sonuçta ne olursa olsun yeni çıkan bir grubun kitlesi mainstream piyasa değil underground kitle olacak.
Öncelikle konser vermemiş, kendine kitle yaratmamış bir grubun albüm çıkarması büyük dezavantaj. Günümüzde kimse daha önce hiç duymadığı, yeni çıkan bir grubun albümünü baştan sona dinlemiyor. 60 dakikalık şahaser yaparsın, sadece ilk iki şarkı dinlenir, emeğine yazık olur. Albümden önce bir demo kaydedip sonra organizasyon kovalamak daha mantıklı. Ayrıca güzel bir demo ile kendine az da olsa kitle yaratabilirsin ve bunu organizasyonlar için kullanabilirsin.
Organizasyon işine gelince daha önce de söylenmiş ilk etapta rock klupleri işe yarar.
Konser vermek için birkaç yöntem var.
Birincisi mevcut bir organizasyona dahil olmak. Bunun için senin tarzında olan ve hali hazırda konser veren bir grup ile onların alt grubu olmak için iletişime geçebilirsin.
İkincisi kendi organizasyonunu yaparsın. Mekanla kapı üzerinden anlaşırsın. Genelde kapıdan yüzde 15-30 arası pay alır gerisini gruplara bırakırlar.
Üçüncüsü senin gibi yeni çıkmış bir grup ile ortak konser verirsin. Sanırım ilk etapta en mantıklı yöntem bu. İki grubun kitlesini bir araya getirmek.
İşin avrupa kısmına gelecek olursak. Evet ilk aşamada kimse hadi gel çal demez. İlk bir iki sene fedakarlık yapman lazım. Kendi cebinden uçak biletini alıp festivallerde çalman lazım. Şu an avrupadaki en dandik festival bile açılış gruplarına 200-250 euro verir. Bu rakam uçak parasına yetmez tabi. İşte burada merchandise işi devreye girer. Çaldığın konserde bi stand açıp orada cdlerini tişörtlerini satarsın ve masrafın çıkmış olur ama ilk zamanlarda bir kısmını kendi cebinden karşılaman gerekebilir.
En önemlisi başta da belirttiğim gibi ait olduğun tarzın piyasasını takip etmek ve o kitle ile sıcak ilişkiler kurmak. İnternetten spam ile yürümüyor bu iş. Kimse tanımadığı muhabbet etmediği adamla çalmak istemez. Konserlere gidin, cd alın. Benim türkiyede gördüğüm en büyük sorun bu. Kendi çalmadığı konsere gitmeyen müzisyenler. Örnek veriyorum thrash metal seviyorsun ve thrash metal yapan bir demo grubunun konseri var. Gidin abi o konsere. Konserden sonra adamları tebrik edin, bi el sıkışın, imkanınız varsa bi cd alıp destek olun, demonuzun bir kopyasını hediye edin. Bunları yapmazsan sen de bunları yaşayamazsın. İnsanlar bu şekilde bir araya gelip beraber etkinlik yapıyorlar.