İnceleme Gibson Vintage Reissue Tel

'Telin de incelemesi olur mu ya' demeyin, olur tabii. Telleri üstüne sabitlemek için kullandığımız ağacın tonal özellikleri tartışılan 97 trilyor gigabit tutarındaki forum sayfası nedeniylle serverlar dolmuş, bu serverları soğutmak için kullanılan elektriği sağlamak için termik santrallerden küresel ısınma almış yürümüş ama biz asıl titreşen nesne olan telleri konuşmayalım mı yani?

Neyse, geçen bir Thomann siparişim olmuştu. Araya indirimde olan birkaç paket de tel koymuştum. Bunlardan biri de Gibson'un vintage reissue saf nikel telleriydi. Nihayet geçen hafta bir Les Paul'e bu telleri taktım. Kısa bir değerlendirme yazayım: Bir kere tellerin sertliği tam kararında. Ne öyle parmak doğrayan cinsten garrotte teli gibi ne de ocakta fazla kalmış spagetti gibi. İkincisi hissiyat olarak da ilk üç gün falan harika (buraya döneceğim).

Sese gelince, kullandığım çok iyi tellerden olduklarını teslim etmem gerekir. Müthiş bir netlik ama öyle kafaya darbeli matkapla giriliyor gibi değil. Tuşeye çok hassas. İyi anlamda söylüyorum. Bu kadar pick attack belirleyici hale getiren tel az çaldım.

Şimdi işin kötü yanına gelelim. Telleri takalı bir hafta oldu ve teller öldü arkadaşlar ki benim öyle elim fazla terlemez. Hatta hiç terlemez. Bu son bir haftada çok gitar çaldım, normalde gecede 2-3 saat gibi olan seanslarım 5-6 saate çıktı. O bakımdan haksızlık etmiş olmayayım ama bu kadar çabuk ve bu kadar ani ölen tel pek hatırlamıyorum. Burada bahsettiğim kararma ve bir miktar parlaklık yitimi değil. Başta bahsettiğim o netlikten cansız, tekdüze, çalarken hissiyat olarak da rahatsız eden hale geçiş aniden gerçekleşti. Acaba benim algımda bir sorun mu var diye yeni bir set aynı telden taktım. Yine aynı şey, Pummerin gibi çınlıyor alet.

Yani karşınııza çıkarsa ve hatta indiri vs. yakalarsanız Gibson Vintage Reissue teller ses kalitesi olarak epey iyi. Fiyat da bir Elixir (bu arada Elixir ve benzeri kaplamalı teller baya tehlikeli kimyasallar ile kaplılar, hani dikkat eden varsa) değil mesela. Fakat, bu telleri azami belki birkaç performans götürecek teller olarak değerlendirmek lazım.
 
Bu ilk takıldığına çok güzel hissettiren ama 2-3 gün sonra ölen teller canımı sıkıyor benim. Hani ünlü müzisyen olsak, sponsorluk ile her konserde yeni paket tel kullanabilsek eyvallah ama ev kullanıcıları için can sıkıcı bir durum. Ben aşırı terlemeyen bir insanım ama cildimin herhalde ph derecesinden dolayı kah gitar telleri kararıyor, kah gözlüğümün plastik/metal aksamları garip bir bozulmaya uğruyor falan, bu sebeple tel konusunda büyük sıkıntı yaşıyorum. Malum Ernie Ball tellerde de aynı sorun sürekli mevcut, artık dikkat etmeyi bıraktım bile.

Forumda böyle içerik okumayalı epey oluyor, elinize sağlık bu arada.
 
Geri
Üst