Sorgu için arama sonuçları: *

Evet. Ancak bu sentez işi de sulandırılmaya çok müsait ne yazık ki. Elektrogitarla çalınmış Ortadoğulu tınıları, birazcık ayarı kaçtı mı arabesk oluveriyor zaten (bkz: Duman). Teknik bir eleştiriyle katkıda bulunmak için şöyle bir örnek vereceğim: Melih Kibar, bu ülkede bu sentez işini en iyi...

Evet; idealist ve söyleyecek/çalacak bir şeyleri olan müzisyenlerin bir iz bırakmak için birşeyler ortaya koyma çabasının ötesinde artık bunlar çok anlamlı değil, çünkü çok fazla örnek var artık. Bu tarzın içerisinde nitelikli bir şey yapılıyorsa ilgi göstermek lazım, onun dışında çok da...

https://www.cumhuriyet.com.tr/cumhuriyet-pazar/her-sey-kum-saatiyle-basliyor-2208307 Gitarist Faruk Aydın Toksöz, takip etmeye çalıştığım birisi; bir önceki projesi Kontrast (vokalde Elerki Taşkın ile...) çok nitelikliydi ama prodüksiyon zayıf kalmıştı. Yeni bir projesinin yakında albümü...

Kendisi Türkiye'nin Joe Pass şubesidir zaten:)

Yüksek lisans, doktora... Bak sen... Her iki derece de ünvan kullanma hakkını verir. Siz hiç gördünüz mü adının sonuna PhD yazdığını ? İsminin önüne "Dr" gelecek, ama alçakgönüllükten kullanmayacak öyle mi? 🤣 🤣 🤣 Benim bildiğim, Berklee'nin uzaktan öğretim (caz aranjesi) kursunu bitirmiş. Adam...

Çok fazla DT ve Vai dinlemiş ve başka hiç bir şey dinlememiş gibi çalıyorlar. Ve galiba durum gerçekten de böyle zaten 🤣 Bu sorun sadece buraya has değil bu arada, son 20-30 yılın genç kuşak caz gitaristlerinin büyük bir kısmı Pat Metheny ve Kurt Rosenwinkel taklidi gibiler, çünkü onlar da...

Evet ama Soldier of Fortune turnesi yapmak için 🤣

Malmsteen çoktan bitti. Ben 98'de Açıkhava'da izlediğimde bile çoktan bitmişti. Adam artık çalamıyor. Yaştan değil, tembellikten çalamıyor. John McLaughlin, Frank Gambale gibi adamlar halen tekniklerinin zirvesindeler, ama Malmsteen gibi adamlar bu işi bitirdiklerini zannedip döt-göbek...

Oscarlar bitti. Yakında üste para verseler izlenmeyecek. Hollywood, sokaktaki insana eğlence sunmayı bırakıp kendini Avrupalı zannetmeye başladı. En iyi film ödülü için "prodüktör ve oyuncu kadrosunda dezavantajlı insanlar yer alıyor mu..." vs gibi abuk subuk şeylere bakılmaya başlandı. Yakında...

Oo hatırlamaz mıyım... Straight from...çok güzel şarkıdır bu arada. Ben ilk Bonnie Tylerdan dinlemiştim

Julian Lage gerçek anlamda bir harika çocuk (hatta harika çocuk olarak yeteneğine dair bir de kısa film var; adı "Jules at Eight"). Etraftaki bazı soytarıların aksine (hani şu elini kolunu oraya buraya vurmadan duramayan maymunlar...), adam tam bir virtüöz. Öyle böyle değil ama. Yani armonik...

Barış Benice ile Fallen diye bir grupta çalmışlıkları vardı. Çok sıkı gruptu ama gerisi gelmedi (pek çok Türk metal grubunun başına gelen iş...) Gel gör ki Sanlısoy kadar sıradan bir vokale ekmek parası için çalacak muhtemelen adam. Piyasa dediğin şey sıradanlık istiyor çünkü. Vaktiyle Murat...

South of Heaven'da klasik thrash tadında şarkılara dönmüşlerdi, o yüzden ben de sevmiştim. Bende de Live Undead'den sonrası yok 🤣

Yalnız gerçekten de o "büyükler" diye sıralanan bir kaç grup içerisinde solo çalmaktan en aciz adamlar Slayer'ın gitaristleridir. Adamlar tonun içindekileri notaları bulmaktan aciz. Öyle riffler yazıp da sololarda bu kadar saçmalayabilmek enteresan bir beceri... Tekniği de var adamların, ama...

Aslında stüdyo gitaristi, Steve Lukather vs. gibi bir kariyeri var sanırım. Fakat solo kariyerinde yaptığı işler daha blues ve biraz deneysel-fusionvari şeyler. Cümleler çok serbest, oldukça özgün takılıyor kimi noktalarda. Robben Ford filan gibi adamlarla birlikte projeleri var ki, bu herhangi...

Evet, ufaktan bir araklama olmuş sanki 🤣

Estağfurullah. Benim yaptığım yorum işin o kısmı ile ilgili değil. Benim söylemeye çalıştığım şey, aynı Frank Gambale veya Tom Quayle'de olduğu gibi bir yerden sonra tekniğe abanmanın işi tahmin edilebilir hale getirmesi. Penayla çalar gibi süratli çaldığı zaman iş kaçınılmaz olarak oraya...

Adam inanılmaz yetenekli, daha da önemlisi müzisyenliği de üst düzeyde. Polyphia filan gibi şeylerden çok farklı bir yerde bu anlamda. Ama distortion ile yoğun çaldığı zaman parmakla çalmasının çok anlamı kalmıyor. Yani "vay be, adam parmakla çalıyor ama penadan bile hızlı !!!" filan dedirtmesi...

Aslında dakika 8'den öncesi çok daha keyifli imiş, oraya kadar tadında çalıyorlar:) Mancuso iyi hoş da, "parmaklarımla çalıyorum ama aynı pena ile çalar gibiyim" kafası özellikle de distortion ile çok anlamsız oluyor.

Rainbow'un daha büyük hayranıyım aslında 🤣 Rainbow önce Dio döneminde bugün neoklasik rock diye bilinen şeyi icat etti, daha sonra Graham Bonett ve Joe Lynn Turner'lı kadrolarla daha popüler soundlarla ama yine de harika işler yapmaya devam ettiler. 80'ler DP yeniden bir araya gelince grup...